27 Mayıs 2012 Pazar

Dostluğun Bende Bitmiştir, Gerisi Sadece Tweet’tir !


Kızım sen beni öldürecek misin ? Ne yapmaya çalışıyorsun sen ? Bak bugün valiz hazırlıyorum ben. Perşembe evime gidecem. Hafta içi sınavlarım var vaktim olmayacağı için bugüne ayırdım. Her neyse hazırlarken yere bir şey düşürmüşüm yara bandı mı ne . Bu benim eski dost(!) gitti bu yara bandını benim dolabımın önüne doğru bir tekmeledi. Döndüm baktım suratına oda kapıdan çıkıyordu bir an göz göze geldik. Bende twitter a “Haklısın annecim böyle aşağılık hareketler bize yakışmaz! Herkesin bir seviyesi var değil mi ama ? J” yazdım. Oooh iyi ettim. Annemle her  telefon konuşmamda anlatıyorum ne kadar sinirlendiğimi patlamak üzere olduğumu ama annem bize yakışmaz kızım diyor. Aslında evet anneme yakışmaz o çok hanımdır genel olarak. Ama abi aslında benim içimde bir çirkef yatıyor haberi yok. Her neyse o sırada yurtta bir bağrışma aman o da ne ya kızın bir yerlerini yırtıyorlar sanki. Bütün yurt ayağı kalktı hepimiz koştuk. Misafir odasında kalan kızın biri sinir krizi geçiriyor. Güvenlikler, memureler insan doldu bir anda ortalık. Sonra öğrendik tabi biz olayı dedikodu olacak da bizden kaçacak yook artık canım hah haaa :D Bu sinir krizi geçiren kız bir elbise almış bizim orda kalan bir arkadaşta bakmak istemiş buda yok bakma giyince üstümde görürsün demiş. Kız da iyi ben bir şey aldığımda bakmak istersiniz ama bende göstermicem bundan sonra demiş. Neyse arkadaşlarıyla konuşurken bu sinir krizi geçiren kızın her halinden şizofren olduğu belli olan kapalı arkadaşı bizim kıza tekme atarak üstüne atlamış. Sonrası da malum kız sinir krizi geçirdi falan. Bu kapalı olan malın ikinci kavgasıymış. Zaten diyormuş ki bir gün gece uyurken birilerini bıçaklıcam bu yurtta. Ay mal mı ne ? Bildiğin şizolarla yaşıyoruz ya . Yurt değil tımarhane. Neyse sonra akşam oldu twitter a girdim yine. Tesadüfen bu benim eski dostun yazdıklarını gördüm. Ben o tweeti attıktan sonra atmış bunları. Yok efendim sen yanlış anlamaya meyillisin ondan yok hak etmiyorsun dostluğumu sana verdiğim zamanı emeği kimseden görmeyeceksin yok bunu gerçekten düşündün mü yok beni hiçbir zaman sevmediğini düşünüyorum falan. Birincisi bana zaman ve emekten önce azıcık değer verecektin sen. Buraya geldiğimizden beri hiçbir iyi ya da kötü anında seni yalnız bırakmadım. Ama sen şuanda yanında olana bile bana verdiğinden çok değer veriyorsun. Kırmamak için daha çok uğraşıyorsun. N’oldu ? sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek mi yiyor ? İkinci ben sevmediğim insanın yanında dakika durmam. Durduramazsınız abi. Sevdim ki bu kadar kızgınım sevdim ki kalbim bu kadar kırıldı. Üçüncüsü de sen beni o gün gözyaşımı göre göre görmezden gelip acımın yanında kahkaha atarak tamamen kaybettin. Artık bana her şeyi düşündürüyorsun. Ne kadar küs olursak olalım. Sen ağlasan ben gelir neyin var neden ağlıyorsun diye sorardım. O gün gerçek değerimi anladım ben. İlk başından beri fazla değer verdiğimi anladım. Kimin ne hak ettiğini anladım. Saf olmamam gerektiğini, iyi niyetime yenilmemem gerektiğini anladım. Bundan sonra senin dostluğun bende bitmiştir, gerisi sadece tweet’tir ! 

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Bitmesin (Gökhan Türkmen)

Can’ımız Bonomo’muz :)

Eurovision finali ! Evet bugün Eurovision finali vardı . Fakat çok bu yurtta çok ilkel şartlarda yaşadığımız için izleyemedik haliyle.  Delirecektim nerdeyse radyoyda bulamadık var mı böyle bir şey ya . Neyse son çare bacıların bacı bir tanecik kardeşimi aradık. O bize televizyondan dinletti arada da yorumlar yaptı anlattı. Favorilerim : Türkiye , Yunanistan , İsveç , Danimarka’ydı. Vallahi dinlediğim kadarıyla en iyi bizdik. Ki zaten adaletli bir yarışma olsa ilk 3 te olurduk. Puanlama geldi abi yok böyle bir şey ya Azerbaycan’dan başka kimse tam not vermedi. Hakkımız resmen yendi. 7.olduk, 1.İsveç oldu . Neyse üzülmüyorum sonuçta bu artık müzik yarışması değil siyasi bir yarışma . Bu yarışmayla ülkemizin Avrupa’daki yerini gördük. Hala mal gibi biz Avrupa Birliğine girecez heaaaaa derler bunlar. Atatürk ne demiş ben Avrupa Birliği’ne girmek için uğraşmam, teklif gelirse düşünebilirim ! . Yani hatırladığım böyle bir şeyler. Sallamıyorum herhalde canımmm aaa vardı böyle bir söz. Ama sonuç ne olursa olsun sen bizim Can’ımızsın J Seni seviyoruz Can Bonomo’muz J Bu siyasi oyundan alnın ak çıktın tebrikler J

25 Mayıs 2012 Cuma

İki Vize Okundu Birisi Çok Dokundu :)

Dizilerin Olduğu Gibi Vizelerin De Finali Var Yeğennnn !




Annemi özledim yaaa. Kardeşimi ve kızım köpüğü de. Şu finaller bitse de gitsem. Ya insan neden çalışıp didinip girdiği sınavlardan bu kadar düşük bekler ki :/ Hayır yani çalışmıcam bok gibi kalacam ortada o olacak. Bak şimdi ilk sınavım finans matematiğiydi. Abi çok sevdiğim bir ders. Zaten büyük ihtimalle hocadan kaynaklı. Bayılıyorum finansçımız İlker Hoca’ya. Çok sempatik bir defa, çok samimi çok içten ve en önemlisi çok güleç. Kasıntı değil. “Ya ben koskoca üniversite hocasıyım çoluk çocukla ne muhatap olacam dersimi anlatır giderim. Alan alır almayan beni ilgilendirmez anlasın diye uğraşmam.” diyen tiplerden kesinlikle değil. Derse geliyor bizimle muhabbet ediyor , gülüyor, espri  yapıyor, bizi dinliyor ve mükemmel ders anlatıyor. Tek sorun adamın finalleri vizelerinden çok daha zor. Oda her öğrenciye öyle gelir zaten :D Ama hoca bunu kendisi de söyledi yani. Öyle deyince 3 gün aralıksız finans çalıştım hani vizeden de 55 almıştım yani çok düşük değildi. Neyse tamam demem bu kadar çalıştım soruları takır takır çözüyorum 100 mü alsam 90 mı yea geyiği yapıyorum kendi içimde. Sonra okula gittim sınava girecez merdivende düştüm. Espri yaptım “ahahaha bakın çan düştü heaaa” diye. Yapmaz olaydım. Tak sınava bir girdim ve aynı hızla da o bana. Kaldım mal gibi 10 sorudan 6 sını yaptım onları da salladım resmen. Acayip moralim bozuldu sınavdan sonra okulda duralım istatistik çalışalım dedik ama yok yani kafamı veremiyorum ki. Zuzu anlatıyor ama ben boş boş bakıyorum ağladım ağlıcam. Bir yandan da Rocky’e mesajla anlatıyorum. Sonra yurda geldim bir hışım odaya girdim attım çantayı, kantine gittim geldim cart curt. Yatağımda uzanıyorum. Babam aradı. “N’apıyorsun, nasıl gidiyor sınavlar falan ?” dedi eee tabi ben karşımdakinin o olduğunu unuttum kötüydü ya dedim. Aldığım tepki “ee tabi çalışmadın çalışmazsan böyle olur.” oldu. İşte o an bende film koptu saydım, sayıştırdım . Sana çok kolay geliyor ben kaç gündür çalışıyorum burada emeklerim gitti benim sen ne konuşuyorsun falan ama yani susturabilene aşk olsun bir yandan da ağlıyorum tabi. Buda anneme verdi telefonu  al şu kızını diye. Anneme anlatıyorum bi telaşla ağlıyorum. Annem anca tamam kızım, ağlama kızım, sağlık olsun kızım falan diyebiliyor. Neyse kapadık sonra. Üstüne gece arkadaşın hasta olduğunu öğrendim mi ? Ben yine ağlıyorum tabi. Bu eskiden en yakın arkadaşım olan varlıkta gülüyor. Gerçi bunu o gece anlattım. Üstüne yurtta da kızlar kavga etti falan. Yani benim ertesi günkü istatistik sınavına çalışma olayı yattı o gece. Haliyle bende. Sabah 7.30 da kalktım biraz çalıştım. Sonra okula gittim Zuzu’yla çalıştık. Ve benim o sınavım finanstan çok çok daha iyi geçti yaaa. Onun da vizesi 21 yok böyle bir şey :/ Alttan aldığım mikro dersimin sınavı vardı ertesi gün. Akşam gidip ona baktım biraz sabah sınava girdim ve sanırım tekrar alırım onu :D Zaten vizeden 35 almıştım :D  Aynı gün bir sınavım daha vardı Kıymetli Evrak Hukuku diye hiç çalışmadığım derse okulda birkaç saat çalıştım ve o süper geçti. Delirecem ya yok böyle bir şey. Ve bugün!  Dün gece sabaha kadar İnsan Kaynakları Yönetimi çalıştım, sabah kalktım çalıştım. Ve bugünkü esprim “Diziler gibi vizelerin de sonu var.”dı .  Ve sınavda hepsini birbirine karıştırdım. Bundan sonra espri yapmıcam ya kendi kendimin başını mı yiyorum anlamadım ki. Bravo bana ya yeminle bravo ben ağlamayim de kimler ağlasın. Neyse ki yarın sınav yok. Kaldı haftaya 3 tane. Yükseltmeye aldığım Türk Dili dersimin vizesinden 37 aldığım için biraz çalışmam gerekecek. Sonra hemen evimmmmmm J Güzel memleketim Adana’m J  Aman yanlış anlama Zonguldak. Sevmiyor değilim seni. Ama birkaç pürüz var yani sıkıntı birkaç insan var ;) Bir de aile özlemi tabi J Ha bir de burada yaz gelmiyor kardeş. Onu n’apcaz ? Bizim memleket hep yaz da :D Neyse bir sonu var elbet yeğeeen bir sonu var..  :D Bugünün iyi haberi adamın dibi CAN BONOMOOOO J Can Bonomo’lu Türkiye Eurovision yarı finalinden galip geldi ve finale çıktı J İnan ki ben geçen sene Can Bonomo dinlerken ay bu ne yeeaaaa ğğ diyenler bu aralar bir Can Bonomo türküsü tutturmuşlar. Hayrola , yüzsüzlük foraaaa J)

22 Mayıs 2012 Salı

Nerde Benim Delikanlı Düşmanlarım !

Yok arkadaş derlerdi de inanmazdım. "Bak yavrum eskiyi çok arayacaksın tadını çıkar" diye. Bizim zamanımızda arkadaşlıklar bile bir başkaydı ya. Bırak arkadaşlığı düşmanlıklar bile başkaydı. En adisi, en şerefsizi "N'oldu lan anneni mi özledin ?" diye sorardı ağlarken. Ben burda ağlıyorum mal gibi zamanında dostum dediğim orda yardıra yardıra gülüyor. Sıçayım senin arkadaşlığına da insanlığına da. Abi insanın içi sızlar be. Zaten burda final haftamın ilk günü ilk dersimden üstelik 55 aldığım dersimden kaldım (gerçi daha bugün oldum açıklanmadı ama eminim yani). Bir de üstüne arkadaşımın kuzeninin -ki o da arkadaşım- lösemi olduğunu öğrendim. İyice sinirlerim boşaldı ya . Umarım iyileşir ya çok efendi bir çocuk valla. Hiç  yakıştıramadım hastalığı ona. Kimseye yakışmaz ama kimine hiç yakışmaz. Aman ne bileyim saçmaladım işte. Şeytan diyor kalk çarp ağzının ortasına bir daha ömrü billah gülemesin. Ya valla ben eski delikanlı düşmanlarımı istiyorum. Gerçi pek de düşmanım olmadı yani ama olanlar da delikanlıydı.Umarım göz yaşlarım diken olur sana batar. Sel olur boğulursun. Her neyse en azından yüzünü daha net gördük mikroskopla . Mal!

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Bir Kahraman Tazeoğlu Buluşmam Daha Böylece Geçti :)))


Bugün Kahraman Tazeoğlu Zonguldak’taydı. Ama bu defa benim için farklı oldu. İmza gününün yapıldığı yere gittik Rocky’mle (bu arada Rocky benim buradaki kız kardeşim  ). Gittiğimizde Kahraman Tazeoğlu yeni gelmişti. Elimde bende ki 6.ve tek imzasız kitabı olan ‘bambAŞKa’ ile sırada bekliyoruz. Sıra bize gelecek diye beklerken Rocky’imin kestiği çocukta kitap alıp gelmez mi ?  İlk zamanlar adını bilmediğimiz için giydiği Cedric’li sweetten ötürü Cedric diyorduk (aslında alakası yok yani o sarı bu kara o kısa bu uzun) adını öğrendik ama öyle kaldı artık adı bile yakışmıyor yani :D Neyse bekliyoruz ben Kahraman Tazeoğlu’nu düşünüyorum Rocky sıranın sonunda bir başına duruyor diye üzüldüğü Cedric’i . Sıra bize geldi ben kitabı verdim. Rocky masanın önünden elinde fotoğraf makinesiyle geçti çekmek için yerini aldı. Bu arada Kahraman Tazeoğlu da onu görünce ‘Hoş Geldinizzz ‘ diye sempatik bir tavırla önce Rocky’i sonra beni selamladı. Tam imzalarken Kahraman Tazeoğlu’nun menajeri Zeynep Abla “seni daha önce gördüm mü ? “dedi. Ben de “evet bu üçüncü gelişim “ dedim. Bana “Daha önce nerelere gelmiştin ?” diye sordu.Ben de “Adana da kitap fuarına geldim. Bir de geçen sene yine buraya gelmiştiniz o zaman geldim “ dedim. Kahraman Tazeoğlu dönüp Zeynep Abla’ya “Sende de ne hafıza var beeee :D “ deyip güldü . Zeynep Abla simamdan tanıdığını yabancı gelmediğimi söyledi. Kahraman Tazeoğlu’da “Gülüşünden tanımışsındır, çok güzel gülüyor” demez mi ?. Ay nasıl mutlu oldum. Nasıl sevindirik oldum anlatamam yaaa :D O andan beri gördüğüm herkese anlatıyorum. Bokunu çıkarana kadar da anlatırım daha :D Bu arada biz giderken Cedric hala ordaydı. Sonra yemek falan yedik döndüğümüzde yoktu. Kızçemin aklı onda kaldı :D Ay yaa ne kaa tatlı gülüyorum ben ama ya :D Başka da bir özelliğim yok zaten kırmızı saçlarım, kırmızı gözlüğüm, ve şeker sepeti gibi gülmeeeem :D Ay kendimi ne şımarttım :D Yeter bu kadar şımarma :D

20 Mayıs 2012 Pazar

Merhabalar :)))


Merhaba :) Aslında yaptığım kısmen özentilik yani bloggerları kıskanırım hep bende yazsam ya der dururdum. Özellikle PuCCa'nın kitaplarını da okuyunca tamam dedim bu defa alacağım bir blogger hesabı. Gel gelelim hemen sözümü de tutmadım kendime :D Kısmet bugüneymiş. Sonunda aldım kendime ait bir blog sayfası ve umarım kıvırabilirim. Hoş kıvıramasam da umurumda değil ya istediğim oldu :D