19 Eylül 2012 Çarşamba

Göz Doktoruna Gittik Nörologdan Çıktık

Bundan 1,5 ay önce şiddetli baş ağrılarım vardı. Boynumla beraber geliyordu. O kadar ki uyuyamıyordum yani o derece kendimi öldüresim geliyordu. Nöroloğa gittim bana gerilim baş ağrısı dedi gözlerimde ışık olduğunu anlattım gözüme de baktı ama teşhisi gerilim baş ağrısıydı. Laroxyl verdi ben her akşam 9 da onu içmeye başladım. Anneme boynumdaki ağrıdan bahsettim krem sürerken şişlik farketti. 2 gün sonra dayanılmaz ağrılarım olunca annem beni beyin sinir cerrahına götürdü fıtık başlangıcı şiddetli spazm dedi ilaç verdi. Neyse geçirdik onu da. Onunla baş ağrılarım da geçti ama gözümdeki ışık geçmedi. Zonguldak' a okula dönmeden unutmayim diye geçtiğimiz hafta göz doktoruna gittim. Doktorum testler yaptı ve bana seni nöroloğa sevk edecem dedi. Bende gittiğimi söyledim. Gidiyorsun da nasıl fark etmiyor bu doktor bunu diye sinirlendi. Papil ödem dedi bana. Bir kaç doktor adı verdi. Birini seçip gittim. O da teşhis doğru Papil Ödem diğer adıyla KİBAS diğer adıyla yalancı tümör dedi. eğer tedavi edilmezse kör olabileceğimi anlattı. Görme alanı testi yaptık bazı kör noktalarda prüzler çıktı. O kadar önemli olmadığını söyledi. Bana Laroxyl'i bırakıp hafta sonu olacak değişimi haber vermemi söyledi. Eğer baş ağrılarım tekrar başlarsa belden sıvı alma işlemine başvuracaklarmış. Eve gelince videosunu izledim ay çok korkunç yaaa :/ Bakalım ne olacak  :/ Şu an için okula gitmeme izin vermiyorlar verirlerse 30 una gidecem. 

19 Temmuz 2012 Perşembe

İlk İş Deneyimi :))

Evet size ilk iş deneyimimden bahsetmedim ben. Geçenlerde Haziran başında başlamaya karar verdiğim işe başvurmaya gittim. Biraz geç oldu ama öyle :D Neyse adam annemin üniversiteden arkadaşı gittik yanına kardeşimle. "Biz Ahmet abiyle görüşebilir miyiz?" dedik. Yaşlıca bir teyze vardı yemek temizlik falan yapıyor. ize CV sordu. Bizde ki ifade "Ne CV'si yeeaaa biz torpilliyiz hacı" ifadesiydi. Neyse önce müdürenin odasına aldı sonra Ahmet abinin odasına. Ahmet abi bir kızdı önce hiç gelemeseydiniz, maaş yok size falan ama sonra aldı işe. Bize en büyük darbeyi ayrı departmanlara vererek yaptı tabi. Burası bir Çağrı Merkezi. Bir bölüm TurkNet satışı yapıyor bir bölüm e-101 yakıt tasarruf cihazı. Kardeşimi TurkNet'e verdiler beni de yakıt tasarruf cihazına. Arayıp insanlara "İyi günlerden ben bilmem nereden arıyorum . Şöyle şöyle bir ürünümüz var almak ister misiniz?" falan fistan diyorsun. Arkadaş tamamen bana aykırı birincisi telefonla tanımadığım kişilere bilmediğim bir mal satacam ikincisi böyle bir şey olsa beni arasalar ben almam kendim nasıl satacam. Biz gittiğimizde saat 10 du. Beni bir odaya kardeşimi diğer odaya verdiler. Bu arada biz mesajlaşıyoruz falan tabi. Benim katıldığım ekipte benimle beraber 5 kişiydik. Sadece Kamuran ve Burhan çok samimi geldi bana diğer ikisini sevdim dersem yalan olur. Zaten çokta dedikoduculardı. Burhan'ın yüzüne gülüp çıkar çıkmaz arkasından dedikodusunu yapıp gülüşüyorlardı. Saat 12 de mola varmış 45 dakika. Neyse kardeşimin ekip şefi molayı başlatınca kardeşim geldi. Hadi gel diyor. Gelemem sen git diyorum. " Aşağı inecem amaaa" diyor."Lan gitsene canım kardeşim" dedim. Bu bir tripli gitti. Yaa adam bizi bırakmamış daha nasıl gidim. Neyse adam bırakınca bu yanıma geldi. Konuştuk. Dayanamayacağımızı farkettik.Saat 3'te tekrar bir 15 dk'lık mola varmış. O zamana kadar idare edelim dedik. Zaten uyanamayız diye hiç uyumadan gelmiştik. İnan arada uyuyakalıp masaya yapışcam diye çok korktum. Sonra kardeşim Ahmet abiye gidip biz bir bakalım yapabileceğimizi düşünmüyoruz demiş. Adamda gülmüş anlamıştı zaten :D Saat 3 oldu herkes molaya gidince kardeşim yanıma geldi. Tam topukluyorduk. Aklıma çocuklara not yazmak geldi. Hoşçakalın demesem ayıp olurdu tabi. Ben de masalarına "Hoşçakalın Gençler :))" diye not yazıp bıraktım. Koşar adım uzaklaştık o binadan. Vee ilk gördüğümüz BurgerKing'e attık kendimizi :D Yani ilk iş deneyimimiz 5 saat sürdü :D Aslında ikimizi yanyana verseler yapardık da he he tabi :D

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Soner Sarıkabadayı - Burada Biri Var 2012



Vee bunu sevdimmm . Soner Sarıkabadayı olunca zaten :D
 "Seni bu ömrüme, gönlüme yazmış unutmuyor ..."

Film Önerisi: Sevimli Tavuk

Bu film filmden ziyade çizgi film ama yeminle sabah beri ağlıyorum yaa. Bir tavuğun beni bu kadar ağlatması olur şey değil dicem ama inanmayın ota boka ağlarım :D Ama bu harbiden güzel yani . Bir tavuğun annesiz babasız kalan bir ördeğe sahiplenmesini ve onun için yaptığı fedakarlıkları anlatıyor. O kadar iyi o kadar temiz kalpli bir tavuk ki anlatamam yani. Kısaca izleyin lan işte tavsiyedir.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Belgesel : SHARKWATER "Siz bu filmi seyrederken 15.000 den fazla köpekbalığı öldürüldü."

"Köpekbalıkları vahşidir, katildir, zararlıdır." Bütün bu ön yargılara cevap veren bir film. Aslında ne kadar korkak ne kadar utangaç olduklarını gösteriyor. Filmi izledikten sonra dedim ki " Abi benimde evime adamın biri dalacak ben de öldürürüm ne bileyim hayır mı şer mi ! ". Hak verdim onlara. Onlar sadece evlerinde zarar görmeden ve zarar vermeden yaşamak istiyorlar. Film de verilen istatistikler de dünyada insanlara en az onların zarar verdiğini zaten gösteriyor. Ve onlar dünyanın dengesini, ekosistemi düzenliyor. Bizim yaşamamıza yardımcı oluyor. Yok olduklarında bizde yok olacağız.  Onları sadece yüzgeçlerinden çorba yapmak için hunharca katlediyorlar. Yüzgeçlerini alıp onları canlı canlı denize geri atıyorlar. Can çekişmelerini izleyip cesetleriyle resim çekiliyorlar. Bu filmi izlerken sanki onların ağladıklarını içinizde hissediyorsunuz. Siz de onlarla ağlıyorsunuz. Onlar korunmalı, yaşam alanına saygı duyulmalı. Onları katledenler cezalandırılmalı. Rob Stewart'ın çabası o kadar takdire şayan ki izlerken "Helal şu adama ya helal." demekten kendimi alamadım. Adam onlara sarılıyor resmen.Onlar gelip kendini sevdiriyor . Onlara zarar vermedikten sonra hiçbir şey yapmadıklarını gösteriyor. Mutlaka izlenmesi gereken bir film. Ve unutmayın "Siz bu filmi seyrederken 15.000 den fazla köpekbalığı öldürüldü.".

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Film Önerisi : KILLER ELITE


Jason Statham filmlerinin kuralı sanırım adamın filmleri hep süper. Eğer bir film alıyorsanız ve filmde Jason Statham oynuyorsa o filmi düşünmeden alın. Tetikçi , Suikastçı , Taşıyıcı , Ölüm Yarışı vs. vs. hepsi çok iyi filmler. Clive Owen ve Robert De Niro da oyunculuklarını kanıtlamış usta oyuncular olunca film daha da güzelleşiyor. Filmin kısaca konusu seyahat acentesi adı altında katil kiralayan bir şirkette çalışan bir grup paralı askerden biri işi bırakır. Sakin bir hayata dönmeye karar verir. Sonra 1 yıl sonra en yakın arkadaşı kaçırılır ve o da tekrar bu işe zorlanır. Gerisini izleyin arkadaş masal mı bu ? Film . Hayret pişiiiy yeaa. 

27 Haziran 2012 Çarşamba

Film Önerisi: ÖLÜM DEFTERİ

Ölüm Defteri, 3 seriden oluşan animesi de bulunan bir film. Ben şahsen animesini izlemedim ama filmini izledim. Açıkçası çok beğendim. Olay bir defterin etrafında geçiyor. Bu defteri sahibi olan kişinin bir ölüm meleği oluyor. Sadece bu deftere dokunan kişiler bu ölüm meleklerini görüyor. Aniden meydana gelen suçluların ölümlerindeki artış dikkat çekiyor ve polis bu olayı araştırmaya başlıyor. İşte olaylar bundan sonra gelişiyor. Serinin her bölümü tıpkı bir dizi gibi birbirine bağlı. Yani her birini anlamak için izlemeye birinciden başlamak gerek. Bu arada Bay L'ye aşık oldum diyebilirim :D En kısa zamanda animesini de izleyeceğim :)) 
Hayde iyi seyirler :))